Mühendisler İçin Doğru Kariyer Planlama

Üniversiteye başlanan ilk günden itibaren 'ben mühendisim' diyebilmenin verdiği özgüvenle maalesef pek çok önemli nokta atlanmakta. Bu sebeple yazımda, öğrencilikten mezuniyete ve çok daha sonrasına mühendisler için adım adım, çağın gereklerine göre, henüz bu adımlara oldukça yakın genç bir makina mühendisi olarak, doğru kariyer planlamayı ele alacağım.

Eşsiz bir dünya, zorlu süreçler, kısaca; MÜHENDİSLİK. Eğer siz de pek çok kişi gibi yalnızca lisans eğitiminizde aldığınız teknik içerikler sayesinde başarılı bir mühendis olunabileceğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Günümüz koşullarında teknik resim okumak, proje çizmek ya da deney düzeneklerine hakim olmak, başarılı bir mühendis olduğunuzu göstermiyor. Tüm bunların yanı sıra pek çok konuda kendinizi geliştirmeniz gerekiyor, mühendislikle hiçbir teknik alakası olmayan konularda bile. İnsan ilişkileri, zaman yönetimi, stres yönetimi, müşteri memnuniyeti gibi pek çok sosyal temelli konular.

Tek tıkla her türlü içeriğin önümüze serildiği bir devrin insanları olarak araştırma konusunda çok şanslıyız. Bu şans bize kendimizi geliştirebilmek için sunulmuş altın bir anahtar. Ancak işverenler tüm bu özelliklere sahip olunup olunmadığını görmek için sizlerden en azından bir katılım belgesi veya sertifika isteyecektir. Kısacası teknik olsun olmasın eğitimleri takip etmeli ve günlük hayatımıza uygulamaya çalışmalı. Bir de eğitimlerin teknik kısmı var. Özellikle alanınızla ilgili yazılımlar, ISO standartları, 5S, 6 Sigma gibi şirketler tarafından uygulanan sistemlere hakim olmak sizi, rakiplerinize oranla birkaç adım ileri geçirecektir. İngilizce konusuna hiç değinmiyorum bile, hepimiz biliyoruz ki çağımızın olmazsa olmazı...

Dolu dolu geçmiş lisans sürecinin ardından verilmesi gereken en önemli karar 'Akademi mi? Özel sektör mü?'. Evet bu sorunun cevabı, kariyer planlamasının en kritik noktalarından biri. Ancak başarılı bir mühendis olmak istiyorsanız akademik yönü asla bırakmamalısınız. Her geçen gün değişen teknolojiye ayak uyduramadığınız gün, siz bu süreçte tecrübelendiğinizi başarınızın ivme kazandığını düşünürken, güncele hakim dinamik mühendislere imza yetkilerinizi bırakırken kendinizi bulabilirsiniz. Yüksek lisans ve doktora işte bu sebeplerden tercih edilmelidir. Bir başka açıdan, mühendis demek: "en genel anlamda teknik düşünebilen, insanlar için doğru çözümlere giden yolu çizebilen kişi" demektir. İşverenler size karar yetkisi verip sadece varış yerini gösterdiği gün, rakipleriniz yüksek hızlı trenlerle siz ise anonim seçeneklerle yarışa başladığınız gün, elenirsiniz. Çalıştaylar, sempozyumlar bu yüzden önemli. Günceli yakalayın..

Meslek odalarının etkinliklerine, çalışmalarına katılmak hem yeni teknolojilerden haberdar olmak hem de sosyal ilişkiler için oldukça etkili bir yöntem. Benzer vizyonlarda, sizin bakış açınıza sahip insanlarla paylaşacak çok daha fazla şey var. Bu paylaşımların dışında sosyal hayatın içinde olmak, farklı insanların farklı bakış açılarındaki ince nüansları yakalayabilmek mesleki pek çok sorunu çözmekte size yol gösterecektir. Hatta teknik sorunlar da bile. Unutmayın mühendisler, insan hayatının teknik bağlamdaki kalitesini arttırmak için varız...

Özetle kendimizi, bilgimizi, mesleki görgümüzü geliştirebilmek ve bu yenilikleri çalışma hayatımıza aktif olarak uygulayabilmek başarıya ulaşmamızı ve başarının sürdürülebilirliğini sağlayacak en geçerli adımlardır.