Şirketlerin Karar Alma Süreçlerinde Uluğ Bey Tekniği
Saliha Atiş
16.04.2016 20:03
Uluğ Bey'in Semerkand (Özbekistan) şehrinde yaptırdığı rasathane binasının sekstant bölümü (astronomik ölçümlerin yapıldığı yer. Resimde sağda) öylesine usturuplu inşa edilmiştir ki dünyanın kendi çevresinde dönmesi sürecinde, gök cisimleriyle aynı hizaya geldiğinde sekstant düzeneğinin üzerindeki yıldız sembollerinin "tam üzerine ışık yansımaktadır".
Sekstant düzeneğinin dizaynını Uluğ Bey, bizzat yapmıştır. Eğer bu hesaplamalarda en ufak bir hata olsaydı, Uluğ Bey'in olmasını umduğu şekilde sekstant üzerinde çizili yıldız çizimlerine ışık yansıması olmazdı. Bu düzenek, Uluğ Bey'in astronomi ilmine yaptığı katkılara temel teşkil etmiş, meridyen ölçüsünü Greenwich'ten 400 yıl önce hesaplamıştır.
Aslında yaşamımızda da böyle. Yaşamımıza etki eden temel unsurları doğru konumlandırırsak zamanı geldiğinde hepsi ışıldar, ışıldamalı. Birkaç tur atmasında rağmen yaşamımızda ışıldama olmuyorsa unsurların konumlarını, kalibrasyonunu gözden geçirmek gerekir diye düşünüyorum.
Yapısal Özelliklerin Netleştirilmesi
Şirketlerde ise karar verme sürecinde, Uluğ Bey'in yaptığı sekstant düzeneği oluşturulabilir. Pek çok şirketin karar almada sıkıntı çektiği, yanlış kararlar aldığı malum. Bunu hem itiraf edenler var, hem de yaptıkları hamlelerin sonuçlarından anlaşılıyor. Bir şirketin var oluşunda yeterli kaynak varsa "yanlış karar alınması tam anlamıyla yönetim zafiyetidir".
İktidar Sarhoşluğu
Şirket yönetimi, o şirketin hangi yörüngede olduğunu, hangi yıldızların yansıma yapacağını iyi kestiremiyor demektir. Ülkemizde şirketlerin karar almalarında yanılsama yaratan en önemli faktör "iktidar duygusu". Yani Yönetici olmayı, bir uzmanlık hatta hizmetkârlık olarak değil de prestij, ego tatmini, maddi kazanç olarak görünce karar almada, dolayısıyla süreçlerde ve sonuçlarda başarı gelmiyor.
Tüm Yıldızlar
Devir; "Ortak Akıl" devri. Şirketler, artık kararlarını alırken daha alt kademelere kadar inmeli, daha geniş bir açıdan bakabilmeliler. Zira şirketin tek yıldızı yönetim kademesi değildir. Salt büyümek, rakamları büyütmekle tatmin olan zihniyet, işletme operasyonunun da dizaynını yeni hacme göre yapabilmelidir.
Patron (Hissedarlar), Profesyonel Yönetim, Danışmanlar, Çalışanlar, Müşteriler, Tedarikçiler, Lojistik Hizmeti Alınanlar, Kamusal Hizmet Kurumları ve tabii ki Devlet (Mevzuat). Tüm bu yıldızlar uyumlu olmadan, operasyonu ölçülü hale getirmeden alınacak kararlar, mutlaka başarısızlığa neden olacaktır. National Geopraphic diliyle ifade edecek olursak: "Her hayvan yaşadığı ortamın doğasına uyumlu olmalıdır". Özellikle büyüme ile ilgili kararlarda Uluğ Bey'in yaptığı gibi, tüm yıldızların ışıldamasını sağlayacak bir tarz geliştirilmelidir. Tabii bu öyle kolay bir yöntem değildir. Ciddi antrenman gerektirir.
Süreç Yıldızı
Ortak akla etki edecek, bu kişisel yıldızlara ek olarak süreçsel bir yıldız daha vardır: "Finansman Dengesi". Finansman Dengesi; şirketlerin yaşamında yıldızlar kadar hatta belki de onlardan daha fazla etkili bir olgudur. Eğer "Finansman Dengesi" ile uyumlu olmayan bir karar alınırsa, bunu şirkete pahalıya ödetir. "Finansman Dengesi"ni doğadaki "Gel-Git" olayına benzetebiliriz. Kendisi bir yıldız değildir ama Ay'ın etkisine bağlı olarak, yaşamı etkileyen ve mutlaka dikkate alınması gereken bir olgudur. Zaman gelir bollukla yüceltir, bu bolluğun nedenini iyi sorgulamayanları ise sonra birden çekilerek susuz kalmış balık misali kıvrandıra kıvrandıra canını alan bir süreçtir.
Sağlıklı yönetilen, bir şirkette tüm yıldızlarla sürekli iletişim halinde olunmalıdır.