Yaz Kızım

Burcu Akkılıç Burcu Akkılıç
05.10.2016 22:23


Bir projeye başlamada ilk aşama olan ihtiyaç analizi elzem meselelerden birisidir. Çünkü müşterinin ihtiyacını karşılamayan bir projenin yaşam süresi bir soluk kadar kısadır. Böyle bakılınca verilen emeğin boşa gitmemesi için analistin ilk görevi ihtiyaç analizini iyi yapmak olduğu görünüyor.

Peki, ihtiyaç analizi nasıl yapılır? Analist mesleği gerçekten yeni yeni gelişen bir alan olduğundan dolayı yaptığı işe de farklı anlamlar yüklenebiliyor. Bazen işveren bile analistten nasıl bir performans bekleyeceğinin farkında olmayabiliyor. İş nasıl başlarsa öyle gidiyor ve bir süre sonra analistin görevi kendi görevinin çok çok dışına çıkabiliyor. Çoğu analist, ihtiyaç analizini müşterinin isteklerini not etmek olarak algılıyor. Bu algıdan dolayı toplantılarda analistler yaz kızım modunda müşterinin ağzından çıkan her şeyi not ediyor. Mesleği gereği analist iyi not tutmalı, dokümanlarla arası gerçekten iyi olmalı ama bu bir sekreter gibi her şeyi sorgusuz sualsiz yazmak da değildir.

İhtiyaç kelime anlamı olarak; yokluğu hissedilen ve giderilmesi için çaba sarf edilen, giderildiği zaman haz, giderilmediği zamanacı ve üzüntü veren insani duygu olarak tanımlanır. Kelime anlamı üzerinden giderek ihtiyaç analizini tanımlamaya çalışırsak; yokluğu hissedilen bir isteğin ne olduğunu tüm detayları ile sunan olgu ihtiyaç analizidir diyebiliriz. Başka kaynaklarda, mevcut durum ile istenilen durum arasındaki farktır şeklinde de yorumlanabiliyor.

İhtiyacı ve ihtiyaç analizini basitçe tanımladıktan sonra, yapılacak işe odaklanalım. Ortada bir istek olduğu aşikârdır. Müşterinin isteğini tartmak mı gerekir yoksa ne istiyorsa yapmak mı gerekir? Kesinlikle müşterinin isteklerini tartmak gerekir. Mantık süzgecinden geçirmeden isteğe yaşam vermek boşa emek harcamaktır. İhtiyaç analizinin amacı bireysel ve kurumsal gelişimi sağlamak ve sürekli hale getirmek için, uygulamada karşılaşılan sorunları ve ihtiyaçları tespit etmek, değişim ihtiyacının ve isteğinin saptanarak uygun çözüm önerileri sunmaktır. Analist olarak ihtiyacı müşterinin isteği olarak kabul edip uygulamaya koyduğumuzda ihtiyaç analizinin amacından sapmış oluruz. Elbette paydaş olarak tanımladığımız müşterinin istekleri birer ihtiyaçtır fakat analiz işinde ileride oluşabilecek ihtiyaçlar da göz önüne alınır. Analitik yaklaşım, gelecekte ortaya çıkabilecek durumlara yönelik tahminlerde bulunarak ihtiyacın belirlenmesidir. Bu yaklaşımla ilgili olarak Prof. Dr. Özcan Demirel’in sözlerine yer vermek istiyorum.

"Analitik yaklaşımla ulusal ve uluslararası koşullara dayalı değişimlere ait yönelimlerin dikkatli bir incelemesi esasına dayanır. Bu yaklaşım, gelecekte ortaya çıkması olası durumlardan yola çıkarak ihtiyacın belirlenmesi sürecidir. Bu durumla ilgili bugünkü mevcut duruma ait bilgilerden yararlanılır ve geleceğe yönelik varsayımların/durumların ortaya konması istenir. Belirli olanlardan ya da eğitim yaşantılarından yoksunluk hallerinde ortaya konması ile ihtiyacın belirlenmesi sürecidir. Bu yaklaşımla eleştirel düşünceden yola çıkılarak çözüm aranır.
(Demirel,2005:79)."

Analitik yaklaşım, hayatın her alanında bu şekilde yorumlanır. Analistten beklentimiz analitik düşünmesi, analitik yaklaşması ve pratik çözümler üretmesi ise eline kâğıt kalem alıp havada uçuşan her kelimeyi yazması mesleği yanlış kullanmaktan başka bir şey değildir. Bazı kurumlarda analisti bu duruma getiren işveren oluyor. İşveren analistten tam olarak beklentisini bilmeden böyle bir departman oluşturursa çalışanına kaliteli bir iş imkanı sunamaz. İş imkânı sunamadığı gibi boş durmaması için ona sekreter muamelesi yapar. Bu durum hem işveren hem de çalışan için istenen bir durum değildir. Fakat analist olarak bu durumu kabulleniyorsanız ve sürekli yazı yazmak sizi rahatsız etmiyorsa “Doğru işi mi yapıyorum” sorusunu mutlaka kendinize sormalısınız. Çünkü analist işini yapanlar:

  • Genelden biraz farklı düşünür ve farklı davranırlar.
  • Empati konusunda iddialıdır diyebileceğimiz insanlardır.
  • Detaycı ve sorgulayıcılardır.
  • Her işte kendilerine özgü iş yapış şekilleri vardır.
  • Ayaküstü sohbetlerde bile işi takip eden insanlardır.
  • Tek bir doğru olmadığını en baştan kabul eder ve sunulan her fikri değerlendirirler.
  • Meraklı yapılarından dolayı dâhil olmadıkları projelerde bile yardım istendiğinde hiç düşünmeden evet diyen tiplerdir.
  • Sıradanlaşmış işi yapmaktan pek hoşlanmaz sürekli kendilerini yenilemek için yeni şeyler öğrenmeye çalışırlar.

Bu kadar çok özelliği kullanmayıp sessiz sedasız not almayı tercih ediyorsanız özelliklerinize yazık ediyorsunuz demektir. Bazen de işin yoğunluğundan dolayı bu şekilde çalıştığınızın dahi farkına varamayabilirsiniz. Ters giden bir şeyler olduğu bellidir ama ne olduğunu sorgulamaya vakit bile bulamıyorsunuzdur.

Aslında toplumda analistin yanlış yorumlanmasının nedeni de bu şekilde çalışan veya çalıştırılan analist arkadaşlardır. Empati yapıp kendimizi yazılımcının yerine koyalım. Önümüze analiz diye maddelenmiş istekler gelmiş, gayri ihtiyari "Bunu ben de yaparım" deriz. Çoğu yazılımcı bu nedenden dolayı "Analistin işi müşteriyle lak lak" diyebiliyor.

Analiz uzun bir süreçtir. Süreç varsa bu sürenin yönetilmesi de zorunludur. Bu süreyi siz yönetiyorsanız, yönetimin sadece not alma kısmında yer almayın.

Referanslar

  • Demirel, Ö. (2005).
    Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme. (8.Baskı).
    Ankara: Pegem A Yayıncılık.
Admin Akademi
Kendinizi Geleceğe Hazırlayın