Teknolojide Kendine Yer Bulan Sistem Analisti
Burcu Akkılıç
06.10.2016 22:23
Teknoloji var olduğundan bu yana hem kendi gelişmiş hemde insanlığın gelişimine yardımcı olmuştur. Araştırıldığında, insanlar için küçük adımların bile başlangıç noktasında teknolojinin olduğu saptanmıştır. Tabiattaki canlı çoğalması gibi her saniye yeni bir şeyler icat ediliyor veya geliştiriliyor. Bu hızlı gelişimi örneklendirecek olursak, son model bir telefonun son model olma unvanını koruması bir ay veya daha az bir süre olabiliyor. Bu örnekler çoğaltılabilir.
Tabi ki bu süratle gelişen bir alanda iş imkânı, insan kaynağı her geçen gün artmaktadır. Bu artışa Moody’s Türkiye kredi notunun 16 Mayıs 2013’te “Yatırım yapılabilir” seviyesine çekmesini de eklersek teknoloji ile ilgilenen Türkiye pazarının hareketlendiğini söyleyebiliriz. Türkiye’nin yatırım yapılabilir seviyede olması tüm sektörleri olduğu gibi bilişim sektörünü de yakından ilgilendirir. Bu gelişme, özellikle yabancı yatırımcı arayan şirketler için Pazar arayışında önemli bir adım niteliğindedir. BES Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Burak Kızılhan, “Küresel yatırım eğilimlerine baktığımızda internet ve teknoloji sektörleri yüzde 20-30 pay alıyor. Gelecek dönemde yatırımların ve satın almaların hızlı olacağı bir döneme girmek üzereyiz.” Bu yüzden gelecek dönemde yatırımların ve satın almaların hızlı olabileceği bir döneme girilmesinin önünün açılabileceğini söyleyebiliriz.
Piyasa araştırması yaptığımızda, bu alanda yeni markaların büyük çoğunluğunun birer e-girişimci olduğunu görebiliriz. E- girişimci, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın özellikle büyük bir hız ile gelişmekte olan teknolojik ve modern dünyamızda sanal dünyanın etkisinin bu denli büyük artış ve yaygınlık göstermesi sebebi ile çok daha etkin bir şekilde e-ticaret konusunda vatandaşlara destek sağlamasıdır.
Hızla ilerleyen bu alanda yazılım olmazsa olmaz olan ihtiyaçlardan birisidir. Yazılım sektöründe ise insan kaynağının gün geçtikçe arttığını ve her branştan insanın bu sektörde kendine yer bulduğunu söylemek pek yanlış olmaz. Bilişim dünyasındaki iş ilanlarına bakıldığında veya personel istihdamına bakıldığında aynı sonuçla karşılaşmak kaçınılmazdır. Yazılım sektörünün çalışma alanları ve bu alanda çalışanların yüzdelik değerleri aşağıdaki gibidir.
Sistem analiz | %30 |
Veritabanı | %39 |
Kodlama | %62 |
Bilgi Güvenliği | %16 |
Ağ | %20 |
Pazarlama | %5 |
Yazılım Kaliteciliği | %9 |
Sistem Programcılığı | %10 |
Sistem Destek | %19 |
Sistem Tasarımı | %21 |
Web Tasarımı | %22 |
Test | %16 |
Proje Yöneticiliği | %27 |
Satış Öncesi Analistliği | %2 |
Akademisyenlik | %5 |
Denetmenlik | %3 |
Danışmanlık | %14 |
Bilişim Alanı Dışında | %4 |
Diğer | %7 |
(EMO Ankara Şubesi Bilgisayar Mühendisliği Meslek Dalı Komisyonu’nun 2009’da yaptığı Bilişim Çalışanları Anketinden alınmıştır).
Yazılım sektöründe en çok çalışılan üç alana baktığımız zaman aldığımız sonuç : %62 ile Kodlama ilk sırayı alıyor, %39 ile veritabanı ikinci sırada ve %30 ile sistem analizi üçüncü sırada yer alıyor. Çoğumuz kodlama ile veritabanının olmazsa olmaz olduğunu biliyoruz. Peki sistem analizini bu kadar elzem kılan nedir ki üçüncü sırada yer alıyor? Yazılım geliştirme süreçlerinde yer alan analiz görevi sistem analistlerinin yaptığı iştir. Bu işte kendini bulan branşların başında Endüstri Mühendisleri gelir. Endüstri mühendislerinin yoğunlukla bu işi yapıyor olmasının nedeni, müşteri ilişkilerini olumlu düzeyde yürütebilen sosyal yanlarının ağır basması ve kodlama işinden anlayabilecek kadar teknik alt yapıya sahip olmalarıdır. Bu işi endüstri mühendisleri ile sınırlandırmak tabi ki yanlış olur. Teknik alt yapıya sahip ve yeteri kadar sosyal olan her türlü branş bu alanda çalışabilir.
Genel kanının aksine analisteler yoğun bir şekilde teknik bilgiye sahip olmalıdır. Teknolojik gereksinimleri anlayacak, işi bilecek aynı zamanda teknik anlamda yapılabilirlik konusunda yorum yapabilecek insanlardır. Problemi anlama, problemi tanımlama, problemi çözme, ihtiyaçları belirleme, ihtiyaca göre analiz çıkarma gibi görev tanımları bulunan sistem analistinin sorumluluklarının ne kadar derin olduğunu görmek için çıkan ürünü değerlendirmek gerekir. Geliştirilen ürünün mantıksal hatasının sorumlusu %70 sistem analistidir. Böyle bakıldığında tehlikeli bir iş bile olabilir.
İş geliştirirken taraflara baktığımızda bir taraf müşteri diğer taraf ise işi geliştiren teknik elemanlar. Baktığımız zaman aynı dili konuşan insanlar değiller. İşte bu aşamada analist arkadaşlara ihtiyaç duyuyoruz. Hem müşteriyi anlasın hem de yapılabilirliğini düşünerek bunu teknik elemanlara aktarsın. Bu durumda analisti işi iyi bilen teknik eleman diye tekrar tanımlayabiliriz. Gerçekten hakkını vererek bu işi yapan analistler başlı başına bir şirket gibi çalışabilirler. Bu açıdan bilişim teknolojileri alanında analist olarak yer almak istiyorsanız analitik ve teknik bilgilerinizin seviyesini tartarak bu işi yapmaya karar vermelisiniz.
Referanslar
- Moody’s Türkiye’ye İlişkin Değerlendirme Takvimini Açıkladı,
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/27827521.asp - BES yatırım, İnternet ve yüksek teknoloji alanlarındaki girişimcilere kapısını açıyor
http://www.zaman.com.tr/ekonomi_bes-yatirim-internet-ve-yuksek-teknoloji-alanlarindaki-girisimcilere-kapisini-aciyor_2041818.html - E-Girişimci,
http://gib.gen.tr/e-girisimci/11.html - Bilişim Çalışanları Anketi,
http://www.bmo.org.tr/wp-content/uploads/2011/08/AnketSonucRaporuv2.pdf